Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
2 sayfadaki 3 sayfası
2 sayfadaki 3 sayfası • 1, 2, 3
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
“Love is like quicksand… the deeper you fall in the harder it is to get out!"
Aşk bataklık gibidir… ne kadar derine batarsan çıkması o kadar zordur!
Aşk bataklık gibidir… ne kadar derine batarsan çıkması o kadar zordur!
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
lLsten to each drop of rain whispering secrets in rain...
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
I have lived and I died for you..
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Mevlanaya sormuşlar "sevgili" nasıl olmalı diye...
Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli
Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı
DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI!!
Sevgili dediğin fanatik olmalı
Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli
Güzel haberler aldığında seninle oynamalı
Ve ağladığında seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Sevgili matematiksel olmalı;
Sevgili çarpmalı,
Sevgili bölmeli,
Geçmişi çıkarmalı,
Yarınını toplamalı,
Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı
Ve her zaman
Bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli
Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı
DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI!!
Sevgili dediğin fanatik olmalı
Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli
Güzel haberler aldığında seninle oynamalı
Ve ağladığında seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Sevgili matematiksel olmalı;
Sevgili çarpmalı,
Sevgili bölmeli,
Geçmişi çıkarmalı,
Yarınını toplamalı,
Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı
Ve her zaman
Bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Sana şarap vereceğim, iç ama sarhoş olma. Sana bir gül vereceğim, kokla ama soldurma. Sana kalbimi vereceğim, sev ama incitme!...
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
♥ Sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel ama herkesin sevmeyi hak edemeyeceği kadar özelsin.
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
♥ Gün vardır bin yıldan uzun gelir bize. Bir yıl vardır bir günden kısa gelir bize. Bire bin yazılan bu gecede dua edelim Rabbimize. Hayırlı Kandiller Çilek Forum =)
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
♥ Hayat kısadır bazı aşklar gibi, Bazı aşklar vardır hiç bitmeyen yollar gibi.
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
♥ Gidenler yokluklarıyla değil giderken söyleyemedikleri sözler yüzünden hüzün verirler!♥
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
♥ Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğun için aşığım sana!..
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
♥ Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek için..
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Tiryakinin Sigara Bırakma Günlüğü
Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet´in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum.
SEKİZİNCİ SAAT
Sevgili günlük,
Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman´ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu".
Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Manyak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....
ONUNCU SAAT
Sevgili günlük,
Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.
ON BİRİNCİ SAAT
Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım.
ON ÜÇÜNCÜ SAAT
İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun."
ON DÖRDÜNCÜ SAAT
Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak
ON YEDİNCİ SAAT
Sevgili günlük,
Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin´e benzemeyeyim sakın?
YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT
Sevgili günlük,
Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman´ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım.
İKİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem.
ÜÇÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari...
DÖRDÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not bıraktım, umarım arar.
BEŞİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Bu sabah İstikbal´den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal´i arayıp siparişi iptal ettim, Seray´ı var Mobella´sı var canım, banane yani...
ALTINCI GÜN
Sevgili günlük,
Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be...
YEDİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel´da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic´I açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz üçkağıtçı sizi be! Akşam arkadaşlarla bira içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar.Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığından beri kilo aldın nan şişko" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman´a. Yapmasam iyiydi.
SEKİZİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı . Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım.
DOKUZUNCU GÜN
Sevgili günlük,
Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Manyak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin şeyini çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı.
ONUNCU GÜN
Sevgili günlük,
İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın.
ON BİRİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani...
ON İKİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Bugün gazetede Amerika´da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim.
ON ÜÇÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Sevgilimi ve Teoman´ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik.
ON DÖRDÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Teoman´la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman´ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne?
ON BEŞİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.
Arkdaşlar bazı yerlerde argo kelime olabilir düzeltebildiğim kadar düzelttim.Varsa özür dilerim =)
Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet´in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum.
SEKİZİNCİ SAAT
Sevgili günlük,
Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman´ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu".
Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Manyak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....
ONUNCU SAAT
Sevgili günlük,
Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.
ON BİRİNCİ SAAT
Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım.
ON ÜÇÜNCÜ SAAT
İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun."
ON DÖRDÜNCÜ SAAT
Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak
ON YEDİNCİ SAAT
Sevgili günlük,
Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin´e benzemeyeyim sakın?
YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT
Sevgili günlük,
Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman´ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım.
İKİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem.
ÜÇÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari...
DÖRDÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not bıraktım, umarım arar.
BEŞİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Bu sabah İstikbal´den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal´i arayıp siparişi iptal ettim, Seray´ı var Mobella´sı var canım, banane yani...
ALTINCI GÜN
Sevgili günlük,
Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be...
YEDİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel´da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic´I açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz üçkağıtçı sizi be! Akşam arkadaşlarla bira içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar.Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığından beri kilo aldın nan şişko" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman´a. Yapmasam iyiydi.
SEKİZİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı . Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım.
DOKUZUNCU GÜN
Sevgili günlük,
Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Manyak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin şeyini çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı.
ONUNCU GÜN
Sevgili günlük,
İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın.
ON BİRİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani...
ON İKİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Bugün gazetede Amerika´da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim.
ON ÜÇÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Sevgilimi ve Teoman´ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik.
ON DÖRDÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Teoman´la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman´ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne?
ON BEŞİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.
Arkdaşlar bazı yerlerde argo kelime olabilir düzeltebildiğim kadar düzelttim.Varsa özür dilerim =)
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Bir Çiftin Günlüğü
Kadının Günlüğü
Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutluyum.
Tanrım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel bir erkek,cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var.
Bugün Cumartesi,bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği yemek olan pastırmalı Kurufasulye ile pilav yapıyorum. Pişti, demleniyor.Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız.. Eve geldi sonunda. Bena karşı biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında birşeyler Geveledi. Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın,hala uzak,hala kabuğuna çekilmiş.
Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor.Benden genç mi acaba? İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?
Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin var?" diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. "Yok birşeyim" diye geçiştirdi.
O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.Belki de kilo alıyorum.
Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı,ama eller hissiz, parmak uçları soğuk...
Çocuk istesem? Yalan, yalan, yalan. Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
Erkeğin Günlüğü :
Of be Fenerbahçe Yine yenildi ,Ama kuruFasulye Güzeldi xDD
Öff be, FENERBAHÇE YİNE yenildi. Ama, kuru fasülye güzeldi...
xd
Kadının Günlüğü
Bugün üç yıl bitti. Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü kadar mutluyum.
Tanrım, onu ne kadar seviyorum. Mükemmel bir erkek,cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var.
Bugün Cumartesi,bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin. En sevdiği yemek olan pastırmalı Kurufasulye ile pilav yapıyorum. Pişti, demleniyor.Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim. Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız.. Eve geldi sonunda. Bena karşı biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki. Aman Tanrım, yoksa? Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne yaptığını sordum, ağzında birşeyler Geveledi. Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın,hala uzak,hala kabuğuna çekilmiş.
Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor.Benden genç mi acaba? İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?
Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım "neyin var?" diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık dolu.. "Yok birşeyim" diye geçiştirdi.
O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum, daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu. Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.Belki de kilo alıyorum.
Çok mu vır vır yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı,ama eller hissiz, parmak uçları soğuk...
Çocuk istesem? Yalan, yalan, yalan. Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.
Erkeğin Günlüğü :
Of be Fenerbahçe Yine yenildi ,Ama kuruFasulye Güzeldi xDD
Öff be, FENERBAHÇE YİNE yenildi. Ama, kuru fasülye güzeldi...
xd
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
İnternete Bağımlı mısınız?
Modeminizi kapattığınızda içinizde bir burukluk hissediyorsanız;
Defterinizdeki tüm adreslerde @ varsa;
İnternet erişimi olmadığı için sevgilinizle haberleşemiyorsanız;
Telefon faturanız 2 sayfadan fazlaysa;
Bilgisayarınızla beraber yatmak istediyseniz.
Bilgisayar masanızın sandalyesini bir klozetle değiştirmeyi düşündüyseniz;
Gülümsediğinizde başınızı yan çeviriyorsanız; :-)
Eşiniz devamlı olarak evlilikte iletişimin önemini vurguluyorsa ve siz de bunun üzerine kendisine yeni bir telefon hattı ve modem aldıysanız;
Kelime işlemcinizle bir şeyler yazarken her noktadan sonra "com" yaziyorsaniz;
"0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,..." diye sayıyorsanız;
Rüyalarınız 256 renkse;
Asansöre bindiğinizde gitmek istediğiniz kata ait düğmeyi çift tıklıyorsanız;
Gözlükçü gözlük numaranızı sorduğunda 640x480 diye cevap veriyorsanız;
İnternetten son zamanlarda sakız siparişi verdiyseniz; bu internet işini bir
fazla abartmışsınız demektir.
xDDD
Modeminizi kapattığınızda içinizde bir burukluk hissediyorsanız;
Defterinizdeki tüm adreslerde @ varsa;
İnternet erişimi olmadığı için sevgilinizle haberleşemiyorsanız;
Telefon faturanız 2 sayfadan fazlaysa;
Bilgisayarınızla beraber yatmak istediyseniz.
Bilgisayar masanızın sandalyesini bir klozetle değiştirmeyi düşündüyseniz;
Gülümsediğinizde başınızı yan çeviriyorsanız; :-)
Eşiniz devamlı olarak evlilikte iletişimin önemini vurguluyorsa ve siz de bunun üzerine kendisine yeni bir telefon hattı ve modem aldıysanız;
Kelime işlemcinizle bir şeyler yazarken her noktadan sonra "com" yaziyorsaniz;
"0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,..." diye sayıyorsanız;
Rüyalarınız 256 renkse;
Asansöre bindiğinizde gitmek istediğiniz kata ait düğmeyi çift tıklıyorsanız;
Gözlükçü gözlük numaranızı sorduğunda 640x480 diye cevap veriyorsanız;
İnternetten son zamanlarda sakız siparişi verdiyseniz; bu internet işini bir
fazla abartmışsınız demektir.
xDDD
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
-Sen dedim,İntihar gibisin...Hem cesaret edilmeyen,Hem de herkes tarafından en az bir kere düşünülen..İşte öyle güzelsin...
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Seni sewdğm kadar yaşasaydım ölümsüzlüğün adını "Aşk" koyardım..
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
"Sensizlik yağmura yazı yazmak kadar zor,öLüm kadar acı,nefes kaDar önemLi,canım kaDar değerLsin,iyiki vaRsın.."
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
AkıttıĞın GözyaŞLaRını siLeCeĞine, akmaSına SeBep oLanLaRı siL...
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
" Ne fark eder ki bir kör için elmas da birdir cam da...Sana bakan bir kör ise sakın kendini camdan sanma... "- " MEVLANA"
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
senin için öLürüm dedi..'' benim için zaten öldün ''dedim
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
İpodunda hiç dinlemediğin, sırası gelince geçtiğin parçayım...
Ne dinliyorsun ne de siliyorsun..
Ne dinliyorsun ne de siliyorsun..
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Ne yazabilirim ki buraya, süsleyip cümleleri gelin mi edeceğim vefasıza, bütün harflerin günahı boynuna .. Bırak beni yine cevapsız sorularla !!
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Kalbimin içinde 8.0 şiddetinde deprem oldu.seni de kayıtlara ''''mal''' kaybı olarak geçtim xDD
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
Geri: Selen Öztürk | Kişisel Sayfam :)
Romeo
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı.
gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.’
Juliet
Bana romeo’mu ver; sonra öldüğünde
al da küçük yıldızlara böl onu;
onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
bütün dünya gönül verip geceye,
tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe…
Romeo ve Juliet i okuyunca içim bir fena oluyor göz yaşlarıma hakim olamıyorum bunları yazarken gözlerimden yaşlar akıyor ..
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı.
gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.’
Juliet
Bana romeo’mu ver; sonra öldüğünde
al da küçük yıldızlara böl onu;
onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
bütün dünya gönül verip geceye,
tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe…
Romeo ve Juliet i okuyunca içim bir fena oluyor göz yaşlarıma hakim olamıyorum bunları yazarken gözlerimden yaşlar akıyor ..
Whisper- Forumun Polisi
- Mesaj Sayısı : 2368
Yaş : 29
Nerden : in Istanbul/Turkey
Özel Başlık : .
.
.
||
Kayıt tarihi : 25/10/08
2 sayfadaki 3 sayfası • 1, 2, 3
2 sayfadaki 3 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz